Beko: “Rus ve Katar iş birliği ile üretilen TOGG yerli ve milli değil”

Seçim öncesi AK Parti tarafından büyük tören ve medya kampanyası ile piyasaya sürülen TOGG marka otomobilin Rus ve Katar iş birliği ile üretildiğini iddia ederek, “TOGG ne yerli ne de milli. Yapılan seçim öncesi bir kandırmaca ve dezenformasyon” dedi. Yazılı açıklamasında, iktidarı eleştiren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “TOGG almak isteyen bir işçi kaç yıl çalışması gerekiyor? Biz çalışırken bir ev bir de Anadol veya Murat marka araba alabiliyorduk. Aslında ne ilk ne yerli malı ne de yurdun malı. Her parçası yabancı olan bu araç tam bir kandırmaca ve aldatmaca ürünüdür” diye konuştu.

TOGG’un yerli otomobil projesi olmadığını, Bursa’daki fabrikanın kurulmasıyla ilgili 1945 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nde “yerli” ya da “milli” kelimelerinin geçmediğine dikkat çeken CHP’li Kani Beko, “Bu proje elektrikli araba üretim tesisi olarak geçiyordu. Yerli ve milli otomobil ifadesi gerçeğin değil iktidarın propagandasının sonucu. Yapılan apaçık bir dezenformasyon. Tasarım İtalyan, motor Alman, batarya Çinli. Yerlilik oranı yabancı otomobillerden bile az. TOGG’un tasarımı İtalyan Pininfarina şirketine yaptırıldı. Motoru Alman Bosch firmasından tedarik ediliyor. Elektrikli araçlar için motor kadar önemli parça olan batarya Çinli Farasis ile üretiliyor. Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın TOGG’un yerlilik oranının yüzde 51 olduğunu açık açık söylemişti. Bunları duyan ilk defa yarısından fazlası yerli olan araba üretildi zannedebilir. Bu bilgi de doğru değil. TOGG’un yerlilik oranı Türkiye’de üretilen yabancı FİAT, Renault, Toyota, Hyundai gibi otomobillerin ortalama yüzde 54,32 olan yerlilik oranından daha az. Yapılan yine halkı kandırmaya çalışan bir AKP oyunu” ifadesini kullandı.

İLGİLİ HABER MEDTR Bilanço Sonrası 2024 Hedef Fiyat Tahminleri Ne Durumda?

Rus şirketi ve Katar ordusuyla otomobil üreten saray yönetiminin yerli ve milli maskesinin düştüğünü söyleyen Beko, “TOGG araba olarak yerli değil bu anlaşıldı. Sermayesi yerli mi? Bunun da cevabı hayır. TOGG’un sermaye grupları; Turkcell üzerinden IMTIS isimli Rus şirketi ile BMC üzerinden Katar Silahlı Kuvvetleri. Görülüyor ki TOGG’un ana yapısını yabancılar oluşturuyor. Bunun yanı sıra, İş insanı İnan Kıraç üzerinden, bilinçli ya da bilinçsiz Sezgin Baran Kormaz projenin ortağı yapılmak üzereydi. Farklı iddialar ve kamuoyu baskısıyla bunun önüne geçildi, belki Korkmaz’ı yargılayan ABD devletinin, ‘bu adam Amerikan hazinesini dolandırdı’ diye TOGG’a ortak çıkma ihtimalini ortadan kaldırdı. İsteyen 1945 sayılı kararnameye, internetten Resmi Gazete’ye girerek ulaşabilir. Yerli ve milli kelimeleri geçmiyor ama devletin kimi patronlar için yapacağı kıyakların geniş listesi sunuluyor. Kararnameye göre 22 milyar liralık sabit sermaye yatırımı öngörülüyor. Fakat bunun karşılığında bu şirketlerden beklenen katkı ise sadece 3,5 milyar! Gümrük vergisi muafiyeti, Katma Değer Vergisi (KDV) istisnası, vergi indirimi, azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıllık sigorta primi işveren hissesi desteği, 10 yıllık gelir vergisi stopajı desteği, azami 360 milyon liralık nitelikli personel desteği, faiz ve kâr payı desteği, yatırım yeri tahsisi ve Devlet Malzeme Ofisi’nin 30 bin araç alım garantisi de unutulmuyor. Ayrıca bu şirketlere sağlanacak olan kredilerin faiz ödemelerini bile devlet üstleniyor” diye konuştu.

Cumhuriyetin ilk yerli otomobilinin “Devrim” olduğunu belirten Beko, şunları söyledi; “Devrim otomobili ile TOGG’u yan yana değerlendirmek Devrim’e ve projeye hayat veren tüm mühendis ve uzmanlara hakarettir. Devrim tamamlanamamış olsa da tasarımı ve üretimi tamamen yerli planlanmıştı. Devrim arabasını TOGG’un gerçek yüzünü kapatmak için kullanıyorlar. Bu halkı kandırmak, kamu kaynaklarını israf etmektir. Bu bir AKP klasiği oldu. AKP iktidarları ve amacı kar etmek olan özel sektör yatırımlarıyla bu olmaz. Her parçası yerli, teknolojik olarak dışa bağımlı olmayan planlama yapılabilir. Türkiye’deki Amerikan, İtalyan, Fransız, Güney Kore, Japon sermayeli otomobil fabrikalarının kontrollü biçimde kamulaştırılması, düşünülmesi gereken bir adım. Bunu da sermayenin temsilcisi bir iktidarla, yani AKP ile yapamazsınız! Bahar yakındır, Millet ittifakı olarak bizler, 13. Cumhurbaşkanı olarak seçilecek Sayın Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde başaracağız. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın.”