SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Arşiv

Dikkat eksikliği tedavisinin 3’te 2’si eğitimle oluyor

Güncelleme: 19:46 - 07.12.2023
Dikkat eksikliği tedavisinin 3’te 2’si eğitimle oluyor

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan açıklamasında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuklara özel yaklaşım geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. hatalı yaklaşımların çocuktaki olumsuz davranışları pekiştirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Tarhan, bu çocuklara yönelik olarak hem evde hem de okulda özel strateji geliştirilmesi gerektiğini ifade etti ve sembolik davranış modeli uygulanmasını tavsiye etti. Prof. Dr. Tarhan ayrıca, çocukların olumlu davranışlarının onay sözleriyle pekiştirilmesi gerektiğini de vurgu yaptı.

Tarhan açıklamasında DEHB tanısını koymak için birtakım testler uygulandığını söyledi ve özellikle okulda dersten sıkılan çocuklara tanı koymanın daha kolay olduğu bilgisini verdi. Yarım gün süren testlerin uygulandığını belirten Tarhan, beyin grafileriyle çocukta DEHB olduğunun belirlenebildiğini ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda artık tahmini tanının değil, doğruluğu yüksek tanının koyulabildiğini açıkladı.

Günümüzde öğretmenlere DEHB’li çocuklara doğru yaklaşım hakkında özel eğitimlerin de verildiğine dikkat çeken Tarhan, öğretmenlerin de bu çocuklara olan yaklaşımlarıyla ilgili zorlanmalarında gündeme gelebildiğini ve bu sebeple eğitimler verildiğini söyleyerek açıklamasına şu şekilde devam etti:

 “Öğretmenlerin de bu çocuklara yaklaşımla ilgili zorlanmaları gündeme gelebiliyor. Örneğin sınıfta bir çocukta hiperaktivite var. Çocuk kıpır kıpır diyelim. Böyle durumlarda öğretmen şöyle düşünüyor. ‘Bu çocuğun benim dersime ilgisi zayıf. Benim dersimle ilgilenmiyor ya da benim dersim onun için sanki önemsiz.’ Öğretmen çocuğun kendi dersine önem vermediğini düşünerek alınganlık gösterebilir. Ya da çocuğun kasıtlı olarak böyle davrandığını düşünmeye başlıyor. Böyle durumda da çocukla ilgili düşüncesi artık duyguya dönüşebiliyor. Çocuğa karşı öfkeleniyor ya da çocuğa ters davranıyor. Çocuğu gözlemler, hatalarını bulur ve azarlar. Çocuğu susturur. Çocukta böyle durumlarda ne olur? Problemin farkında olunmadığı için öğretmeni tepkili davranır. Anne ve baba da yapar bunu. Anne, baba veyahut öğretmen farkında olmadan olumsuz davranışı pekiştirirler. Böyle davranış bozukluğu olan çocuklarda, hiperaktivite olup da kurallara uymayan ya da söz dinlemeyen çocuklarda problem üzerine ilişki kurduğumuz zaman bu problemi pekiştirmiş oluyoruz. Bu çocuk onu ilgi çekme ya da iletişim yöntemi olarak görüyor. Hâlbuki o çocuklara yönelik olarak öğretmen ve ebeveynlerin çocuğa özel strateji geliştirmesi lazım.”

DEHB’li çocukların anne ve babalarının da bu konuda bilinçli olması gerektiğine ve çocuğu yönetmeyi bilmesi gerektiğine vurgu yapan Tarhan, yaşanan gerilimin çocuk ve anne-babası arasında ego savaşına dönüşebileceğini söyledi. Böylesi bir gerilimde kaybedenin hep büyükler olduğuna dikkat çeken Tarhan, “Böyle durumlarda evde psikolojik üstünlük babada ve annededir. Lider odur. O zaman ne yapacak? O çocuğu onlar yönetecek. Çocuk onları yönlendirmeyecek. O nedenle ne yapacaklar? Oturup çocuk için strateji üretecekler. Bu çocuk yanlış bir şey yaptığı zaman değil de iyi bir şey yaptığı zaman onu vurgulayacaklar. Anne ve baba çocuğun olumlu hareketlerini pekiştirecek. ‘Bak ne güzel yaptın, bak odanı ne güzel topladın. Bak ne güzel ayakkabını yerine koydun. Dersini çalıştın’ şeklinde. Olumlu davranışlar üzerine pekiştirme yapınca çocuk ‘Annem babam beni seviyormuş’ diye düşünür ve olumsuz davranışları pekiştirmez. Bu psiko eğitim diye geçiyor. Anne ve babaya psiko eğitim olarak bunları öğretiyoruz” dedi.

Tarhan konuşmasının devamında tedavinin üçte ikisinin eğitimle olduğunu söyleyerek şu şekilde devam etti:

 “Tedaviler sadece ilaçla olmuyor. İlaç, tedavinin 3’te biridir. 3’te 2’si de eğitimdir. Bazı durumlarda stres altında soğukkanlı kalma beceriler var. Onu çalışıyoruz. Bilgisayarda eğitim modülleri var. Yeni mesela Viyana test sistemi var. Onu uyguluyoruz. Rehabilitasyon ve dikkat eğitimi bilgisayarda yapılıyor. Bu yöntem, beynin ön bölgesi  için egzersiz oluyor. Nasıl fizik tedavide zayıf kaslar için egzersiz yapılır  ve geliştirilir. Beyindeki ön bölgeyi zihinsel egzersizlerle bilgisayar kullanarak geliştiren programlar var. Bu yapay zekânın getirdiği kolaylıklar bunlar. Biz onları kullanıyoruz.” dedi.

Tarhan, son olarak DEHB’li çocuklara yaklaşımda anne ve babaya sembolik ödül sisteminin de öğretildiğini ve bu çocuklar ile devamlı davranış üzerinden ilişki kurmak yerine sembolik ödül sistemi kullanılmasını da tavsiye ettiklerini açıklayarak, “Mesela çocuğa evde günlük tutması sağlanır. Bir tablo hazırlanıp odasına asılabilir. ‘Dişini fırçaladın mı?’ Fırçaladıysa artı fırçalamadıysa eksi konur. Odasını düzelttiyse artı, düzeltmediyse eksi konur. Hafta sonu semboller toplanır. Belli bir puanı geçtiği zaman ödüllendirilir, bu ödül, istediği bir şey olur. Toplamadıysa o haftaki ödülü verilmez. Sembolik davranış eğitimi ve sembolik ödül sistemi diyoruz. Bu uygulanırsa çocuk hem dürtü kontrolünü hem de sabırlı olmayı öğreniyor. Bu dayanıklılık eğitimidir” dedi.

 

Yatırım Tavsiyesi Değildir

Arztakvimi.com.tr içerisinde yayınlanan bilgiler, yorumlar ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Sitede yer alan tüm içerikler kişisel görüşlere dayanmaktadır. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, mevduat kabul etmeyen bankalar, portföy yönetim şirketleri ile müşteri arasında imzalanacak sözleşme çerçevesinde sunulmaktadır.

Sitemizde bulunan bilgiler ve görüşler, sizin mali durumunuz, risk – getiri beklentileriniz ile uyuşmayabilir. Ayrıca burada yer alan bilgilere dayanarak, yatırım kararı verilmemelidir. Bu nedenle doğabilecek kayıp ve zararlardan, arztakvimi.com.tr sorumlu tutulamaz.

Haber bültenimize kayıt olun

Gelişmelerden anında haberdar olmak için haber bültenimize kaydolun ve en güncel haberleri kaçırmayın!

Verilerinizin korunmasını önemsiyoruz.
Gizlilik Politikamızı okuyun.

İlgili Haberler

Yorumunu Yaz