Sağ kalabilenler bakım hastası olma riski taşıyor

Elmacı, risk faktörlerinin değiştirilebilir, kontrol edilebilir ya da tedavi edilebilir durumları içerdiğini belirterek, dikkat edildiği takdirde inmeden büyük ölçüde kurtulabilineceğini ifade etti.

Yüksek tansiyonun beyin damarları duvarını bozarak damar sertliğine yol açtığını bildiren Elmacı, bu durumun pıhtı oluşumuna neden olup pıhtı ile damar tıkanmasını meydana gelebileceğini söyledi. Sonucunda, beyin doku hasarı oluştuğu için felç denilen bulguların ortaya çıktığını belirten Elmacı, “Diğer yandan aşırı olarak tansiyon düşüklüğü de istenilen bir durum değil. Tansiyon düştüğünde beyinin beslenmesi yine bozulacağı için felç gibi tehlikelere açık olunuyor. Bu nedenle tansiyonun kişiye özel ihtiyaca göre ayarlanması ve dengede tutulması önemli” dedi.

İLGİLİ HABER Açlık Sınırı Asgari Ücretin Üzerine Çıktı

Elmacı, “Kolesterol düzeyi, üstünde en çok tartışılan konulardan biridir” diyerek, diğer risk faktörlerinin mevcut olduğu hastalarda inme riskini arttırdığının biliyor olduğuna dikkat çekti. Kolesterol bakımından kişinin özelliklerine uygun bir düzey tutturmaya çalışmasının en iyisi olacağını dile getiren Elmacı, “İlaç kullanımı ihtiyacı diğer risk faktörlerinin varlığı ile çok ilişkilidir” diyerek, diyabet rahatsızlığı olan kişilere değindi. Diyabetin damar duvarını bozarak damar sertliğine yol açtığının bilgisini veren Elmacı, bunun da yüksek tansiyonda olduğu gibi pıhtı oluşumuna neden olup inmeye zemin hazırlayabileceğini vurguladı. Bu nedenle kan şekerinin iyi bir şekilde kontrol edilmesi gerektiğini söyleyen Elmacı, tedavinin aksatılmaması uyarısında bulundu.

Fazla kilolar ve buna bağlı veya başka sebeplerden dolayı ortaya çıkan stresinde inme üzerinde tetikleyici rolü olduğunu belirten Elmacı, son yıllarda birçok hastalığa zemin hazırlayan kilolara özellikle dikkat çekerek cümlelerini şu şekilde sürdürdü:

İLGİLİ HABER Halka Arz Sonrası Koton Avrupa’ya ve ABD’ye Açılacak

“Beyin damar hastalıkları bakımından son yıllarda risk faktörleri içine alınan fazla kilolar, birçok hastalığa zemin hazırlıyor ki inme de bunlardan biri. Sofradan doymadan kalkmak prensibi obeziteden korunmak için iyi bir yol olarak görülüyor. Stres kontrolü doğru yapıldığında obezite riski de azaltılabiliyor. Stres yemek yeme ihtiyacını özellikle karbonhidrat ve şeker olarak artırıyor. Ayrıca stres durumu da inmeyi tetikliyor. Yapılan çalışmalar; stresin sadece ruhsal halimizi değil, fiziğimiz ve kimyamızı da bozan bir faktör olduğunu gösteriyor. Stres uygun şiddette olduğu zaman kişiyi geliştiren ve başarılı kılan bir faktör, ancak kimileri stresi yönetebilirken kimileri tam anlamıyla strese yenik düşüyor. Stresin hayatımızı etkilememesi için stresin oluşturan durumlarla insanı mutlu eden durumların bir denge halinde olması ve stresi yönetmeyi öğrenmek gerekiyor.”

Risk faktörleri arasında en riskli olanın sigara kullanımı olduğunu dikkatle belirten Elmacı cümlelerini, “Sigaranın beyin damarlarını ileri derecede harap ettiğini çok net biliyoruz. Sigaranın diğer bir önemi sadece içen kişi için değil yakın çevrede bulunanları da olumsuz etkilemesidir. Gerekirse sigarayı bırakmak için uzman desteği alın” diye tamamladı.