SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Türkiye’de 18-24 yaş gençlerin yüzde 40’ı kendini yalnız hissediyor

Güncelleme: 19:45 - 07.12.2023
Türkiye’de 18-24 yaş gençlerin yüzde 40’ı kendini yalnız hissediyor

Aslında oldukça öznel bir deneyim olan yalnızlık hissinin, kimileri için oldukça güzel bir duygu olup özgürlük manasına gelebilirken kimileri içinse tam tersine umutsuzluğa neden olup çaresiz bir durumu ifade ettiğini aktaran Psikolog Beyaz, özellikle modern hayatın aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerinden en fazla gençlerin etkilendiğini belirtti. Aile içerisinde ebeveynlerle kurulan ilişkiler üzerine oluşan güven hissinin çocuğun en temel ihtiyaçlarından biri olduğunu ifade eden Beyaz, güven duygusunun sekteye uğramasının çocuklarda yalnızlık hissine yol açtığını, yalnızlık hissinin gençlerin anlık ve uzun vadeli uyumlarını etkilediğini söyleyerek yalnızlık duygusunun kaygı ve depresyona yol açabildiği uyarısında bulundu.

Yalnızlık hissinin pek çok nedeni olabileceğini vurgulayan Beyaz, değersizlik-yetersizlik inançları, utangaçlık, sosyal becerilerin gelişime açık olması gibi psikolojik etkenlerin yalnız hissetmenin önemli nedenleri arasında olduğunu aktardı. Psikolog Beyaz ayrıca, kişinin beklentileri karşısında çevresine uyum sağlayamaması, değişip gelişebilen benlik duyguları, geçiş dönemlerine adapte olunamaması, aile ve sosyal hayatta yaşanan sorunlar, reddedilme korku ve endişesi ve travmatik yaşantıların kendilerini yalnız hissetmelerine yol açabileceğine dikkat çekti. Güven hissinin öncelikle aile içinde, ebeveynlerle kurulan ilişkiler üzerine oluşabilen, çocuğun en temel ihtiyaçlarından olduğunu vurgulayan Beyaz, “Çalışan anne ve babaların çocuklarıyla ilgilenme, onlarla vakit geçirebilme konusunda hem yeterli vakitleri olmayabiliyor hem de buna ayırabilecekleri enerjiyi yeterince kendilerinde bulamayabiliyorlar. Güven hissi öncelikle aile içinde, ebeveynlerle kurulan ilişkiler üzerine oluşabilen, çocuğun en temel ihtiyaçlarındandır. Bu durumun sekteye uğraması çocuklardaki yalnızlık hissine neden olabilmektedir” dedi.  

Beyaz, yapılan araştırmaların yalnızlığın gençlerde pek çok yıkıcı sonuca sebebiyet verdiğine ilişkin sonuçlar ortaya koyduğunun altını önemle çizdi. Bu durumun gençlerin anlık ve uzun vadeli uyumlarını etkilediğini aktaran Beyaz, “Yalnızlık hisseden gençlerde çoğu zaman oluşabilen düşük benlik saygısı ve yaşadıkları hayata son vermeye yönelik düşünceleri sonucunda kaygı ve depresyon yaşayabilmektedirler. Yalnız çocuklar, yaşamlarının ileriki dönemlerinde hayata uyum sağlamakta da zorlanabilmektedirler. Bu vesileyle yalnız çocuklar hayatlarının ileriki dönemlerinde yasadışı işlere karışma ve suç işleme bakımından da risk altındadırlar” diye konuştu.

Yalnızlıkla mücadele edebilmek için bazı yöntemlerin olduğunu dile getiren Uluğ Çağrı Beyaz, bu yöntemleri şu şekilde sıraladı:

  • Çocuğun düzenli bedensel veya sosyal faaliyetlere yönlendirilmesi, 
  • Kendini yalnız hisseden çocuğun sosyal çevresini yenileyebilmesi için cesaretlendirilip desteklenmesi,
  • Çocuğun sosyal gereksinim ve arzularının-beklentilerinin konuşularak gözden geçirilmesine yardımcı olunması.
  • Çocuğun yalnızken yaratıcı bir etkinlikle meşgul olmasını sağlayacak uğraşıların planlanması ya da aktif tek başınalık halinin örnek davranışlarla gösterilmesi.

Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, çocuğun yalnızlığının giderilmesine ilişkin hem aileye hem öğretmenlere düşen sorumluluklara da değindi. Beyaz, şu ifadelerle cümlelerini tamamladı:

 “Bu hususta ailelerin ve öğretmenlerin tutum-davranışlarında, eleştirel, baskıcı veya koruyucu bir tarz yerine, destekleyici ve demokratik bir tavır takınmaları gençlerin kendilerini yalnız hissetmemelerinde, daha özgür ve katılımcı olabilmelerinde oldukça önemlidir. Çocukların sosyal etkileşim becerilerini kazanabilmesi için gerekli özenin gösterilip etkileşime geçebilmelerine yönelik ortamın hazırlanması, aktivitelerin planlanması ve çocuklara inisiyatif alabilmelerini sağlayabilecek görevler ve sorumluluklar vererek öz saygılarının artırılmasını tavsiye edebiliriz.” 

 

Yatırım Tavsiyesi Değildir

Arztakvimi.com.tr içerisinde yayınlanan bilgiler, yorumlar ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Sitede yer alan tüm içerikler kişisel görüşlere dayanmaktadır. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, mevduat kabul etmeyen bankalar, portföy yönetim şirketleri ile müşteri arasında imzalanacak sözleşme çerçevesinde sunulmaktadır.

Sitemizde bulunan bilgiler ve görüşler, sizin mali durumunuz, risk – getiri beklentileriniz ile uyuşmayabilir. Ayrıca burada yer alan bilgilere dayanarak, yatırım kararı verilmemelidir. Bu nedenle doğabilecek kayıp ve zararlardan, arztakvimi.com.tr sorumlu tutulamaz.

Haber bültenimize kayıt olun

Gelişmelerden anında haberdar olmak için haber bültenimize kaydolun ve en güncel haberleri kaçırmayın!

Verilerinizin korunmasını önemsiyoruz.
Gizlilik Politikamızı okuyun.

İlgili Haberler

Yorumunu Yaz